Hizmetler

Meme kanseri kadınlar arasında tüm dünyada en sık görülen ve en sık ölüme neden olan kanserdir. Gelişmiş ülkelerde her 8 kadından birinde hayatı boyunca meme kanseri gelişeceği öngörülmektedir. Ülkemizde geçen 25 yıllık sürede meme kanseri sıklığında yaklaşık 2.5 kat artış görülmüştür. Çok değişik faktörler bu artıştan sorumludur. Ama asıl neden tıbbi bakım şartlarındaki gelişmelere bağlı olarak yaşlı nüfusun artmasıdır. Diğer önemli nedenler arasında artan hareketsizliğe ve yanlış beslenmeye bağlı olarak gittikçe daha sık görülen obezite, kadınların daha geç yaşlarda çocuk sahibi olması,çocuk doğurmama ya da emzirmeme gelmektedir. Görüntüleme yöntemlerine daha kolay ulaşma ve deneyimli radyologların sayısında artış da meme kanseri vakalarının daha erken aşamada yakalanmasını sağlamaktadır.

Kadınların en sık görülen ve erken tanı ile en iyi tedavi edilebilen bu hastalıktan korunmaları mümkündür. Sağlıklı yaşam, obeziteden kaçınma, düzenli egzersiz, dengeli beslenme ile meme kanseri riski azalmaktadır.

Meme kanseri başlangıçta lokal ve bölgesel bir hastalık iken ilerleyen dönemde sistemik bir hastalık haline gelir. Tedavideki asıl hedef meme kanserini lokal aşamada yakalamak ve uygun tedavi ile kanser sistemik aşamaya geçmeden hastanın sağkalım ve hastalıksız yaşama olasılığını arttırmaktır. Bu amaçla hastaya yaklaşım mültidisipliner olmalı. Başlangıçtan itibaren tanı ve tedavi aşamalarının hepsinde Genel Cerrah, Patolog, Radyolog, Radyasyon Onkoloğu ve Medikal Onkolog birlikte hareket etmeli ve yakın ilişki içinde olmalıdır.

Uygun vakalarda memenin tamamını çıkartmak ve koltuk altı lenf bezlerinin tamamını temizlemek yerine Tümör etrafında güvenli bir cerrahi sınır bırakarak meme koruyucu cerrahi ve ameliyat sırasında özel boyamalar yaparak koltukaltı lenf bezlerinin örneklenmesi ile hızlı patolojik sonuç elde ederek yapılan cerrahi girişim daha iyi kozmetik sonuçlar verir.Her iki durumda da sağkalım oranları eşittir.Yani erken tanı çok önemlidir.

Kanser Kalp hastalıklarından sonra ölüme neden olan en sık hastalıktır. En önemli risk faktörü yaştır. Yaşlanma ile birlikte vücudumuzdaki genlerde kırılmalar meydana gelmekte ve o genlerin kodladığı organlarda birtakım değişiklikler oluşmaktadır. Başlangıçta kötü huylu olmayan bu normal dışı değişiklikler zamanla fark edilmezse kansere dönüşmektedir. Örneğin Tiroid bezinde meydana gelen nodüller zaman içerisinde değişikliğe uğrayarak Tiroid kanserlerine, kalın bağırsakta gelişen polip denilen parmaksı çıkıntılar belirti vermezse ya da geç tanı koyulursa Kalın barsak kanserlerine dönüşebilirler.

Kadınlarda en sık görülen kanser olan Meme kanseri de Meme dokusunun östrojen hormonuna maruz kaldığı süre ile orantılı olarak yani yaşla birlikte artan bir kötü huylu değişim olasılığına sahiptir. Kansere neden olan genetik ve çevresel faktörlerin yanında kötü beslenme ağır psikolojik travma hareketsiz yaşam tarzı obezite gibi faktörler de önemli sebeplerdendir. Cerrahi tedavi gerektiren kanser türleri arasında bizim için en önemli hedef hastalığı tedavi edilebilir en erken evrede yakalamaktır. Bu amaçla hastalığın yerleşim yerine bağlı olarak çeşitli tanısal stratejiler vardır.

Örneğin Meme kanseri için 40 yaşından sonra düzenli olarak yıllık meme muayenesi ve mamografi, bağırsak kanseri için 50 yaşından itibaren başlayan 5 er yıllık periodlarla yapılan Kolonoskopi Mide kanseri için yapılan Endoskopik İncelemeler erken veya belirti vermeden kanseri saptamakta ve tedavi edebilmekteki altın standartlardır. Aslında her birey vücudunda olan değişiklikleri tanımalı ve çok gecikmeden bu konuda uzman bir hekime başvurmalıdır. Ani başlayan ses kısıklığı, yutma güçlüğü, nefes darlığı gibi belirtiler Tiroid kanserine ait uyarıcı belirtiler olabilir. Memede ele gelen sert düzensiz çok rahat hareket etmeyen bir kitle kanlı meme başı akıntısı meme kanserine ait belirtiler olabilir.

Bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler zaman zaman ishal zaman zaman kabızlık gaita kalibrasyonunda incelme defekasyon sonrası tam bir rahatlayamama hissi ve rektal kanama kalın bağırsak kanseri için uyarıcı olabilir. Devam eden sırt ağrısı sarılık kilo kaybı Pankreas kanserinin ipuçları olabilir. Yemek yerken takılma hissi kusmalar hem mide hem de yemek borusu kanserinde görülebilir. Sonuç olarak biz kanserden değil geç tanı konulmasından korkmaktayız.

Boyun bölgesinin ön alt tarafında bulunan kelebek şeklindeki bir organ olan tiroid bezinin salgıladığı hormonlar metabolizmanın merkezidir. Az ya da çok hormon salgılanması vücuttaki tüm dengeleri bozar. Tiroid bezi az çalıştığında yorgunluk uyku hali kilo alımı ya da kilo verememe depresyon kabızlık zayıf ve kırılgan saçlar cilt kuruluğu gibi belirtiler görülürken, aksine gereğinden fazla çalıştığında metabolizma hızlanır ve çarpıntı sinirlilik ellerde titreme terlemede artış çok fazla yemek yemeye rağmen kilo alamamak ishal şeklinde dışkılamak yumuşak ve nemli cilt ve kas güçsüzlüğü gibi belirtiler ortaya çıkar.

Tiroid bezinde meydana gelen etrafından kıvam olarak farklı çoğunlukla yuvarlak olan değişik büyüklükteki bezelere nodül adı verilir. Tiroid nodülleri oldukça sık görülür. Tüm insanların yaklaşık yarısında 60 yaşına kadar bir veya birden fazla nodül gelişir. Bu nodüllerin klinik önemi kanserleşebilmeleri eğilimlerindendir. İnsan vücudundaki kanserler içerisinde en iyi seyirli kanser de tiroid bezindeki nodüllerin zeminde gelişirken en saldırgan olan kanser de bu tedavi edilmeyen veya yeterli sıklıkta takip edilmeyen nodüllerin zemininde gelişir.

Tiroid bezinde gelişen nodüllerin büyük bir kısmı ameliyat gerektirmez. Takip altında tutulabilir ve yıllarca hatta bazen ömür boyu suskun kalabilir. Görüntüleme yöntemlerindeki ilerlemeler sayesinde artık kanserleşme potansiyeli olan nodülleri daha iyi tanıyabilmekte ve kötü huylu değişim olmadan tedavi edebilmekteyiz.

Yeni başlayan ses kısıklığı boyun bölgesinde ani gelişen şişlik yutma zorluğu solunum sıkıntısı gibi belirtilerde mutlaka doktor muayenesi olmak gerekmektedir.

Safra Kesesi karın bölgesinin sağ üst kısmında bulunan armut şeklinde 7-10 cm uzunluğunda olan Sindirim Sistemine yardımcı bir organdır. Temel olarak Karaciğerde üretilen safrayı konsantre eder depolar ve ihtiyaç olduğunda onikiparmak bağırsağına salgılar. En önemli fonksiyonu yediğimiz yiyeceklerdeki yağların küçük parçalara ayrılmasıdır. Uzun süren açlık, obezite, hızlı kilo alıp verme, doğum kontrol hapları kullanma kolesterol metabolizma bozukluğu gibi sebeplerle safra kesesi ve safra yollarında taşlar oluşabilir. Bu taşların birçoğu hiçbir belirti vermeden yıllarca suskun kalabilirken bir kısmı zaman zaman olan karnın sağ üst kısmında rahatsızlık hissi, sağ kürek kemiğinin altına yayılan ağrı, karında şişkinlik hazımsızlık özellikle yağlı ve yumurtalı yiyeceklerden sonra artan bulantı gibi şikayetlere yol açabilir. Bazen ilk belirti çok şiddetli ve ani başlayan karın ağrısı bulantı kusma yüksek ateş olabilir.

Safra kesesinde taş tespit edilen hastalarda taşların boyutu çok önemlidir. Küçük taşlar çok tehlikelidir. Ana safra yollarına düşebilir ve tıkanma sarılığına neden olabilir. Tıkanma sarılığı oluştuğunda ameliyattan önce safra yollarının temizlenmesi için Endoskopik yöntemlerle müdahale etmek gerekebilir.

Rutin kontroller sırasında tespit edilen safra kesesi taşlarında yine taşların çaplarına ve hastanın ek sistemik hastalıkları olup olmasına yani hiçbir belirti vermese de acil ameliyat gerekirse riskin ne kadar artacağına göre doğru karar verilmelidir. Daha önce hiç atak geçirmemiş, ileri derecede anestezi riski olan, çapı safra kanallarına düşmeyecek kadar büyük bir ya da birkaç taşı olan hastalar yağlı yumurtalı yiyeceklerden uzak durmak ve bol sıvı almak şartı ile ameliyat edilmeden takip edilebilir.

Yemek borusunun mide ile birleştiği kısımdaki kas yapısı mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasını önlemekte asıl rolü oynayan mekanizmadır. Bu kas yapısı istirahat halinde yüksek basınçla kasılı kalır ve normalde mide asiti ve mide içindeki sindirilmeye hazırlanan  gıda parçaları yemek borusuna geri geçemez ve orada herhangi bir tahribat yapamaz. Yemek borusu göğüs boşluğundan karın boşluğuna geçerken diyafram kasının lifleri tarafından çevrelenir. Her nefes alışımızda diaframın ön arka çapı azalır ve bu da yemek borusunun alt kısmındaki kas basıncını arttırır. Böylece reflü gelişmez. Bu mekanizmanın değişik nedenlerle bozulması reflü ile sonlanır. Reflü sıklıkla mide fıtığı ile bir aradadır.

Hangi tip mide fıtığı olursa olsun mide ile yemek borusu arasındaki kas mekanizması ve reflüyü engelleyen açılanma bozulur ve reflü gelişimi kaçınılmazdır. Reflü hastalarında en sık görülen belirti uzun süreden beri olan karnın üst kısmında ve göğüs kafesinin arkasında hissedilen yanma hissidir. Bu yanma ve ağrı genellikle mide ülseri ve bazen kalp krizi bazen de safra kesesi rahatsızlıkları ile karıştırılabilir. Bununla birlikte bir diğer belirti daha yakın zamanda ortaya çıkan ağıza acı su gelmesidir. Acı su ile birlikte sindirilmiş ya da sindirilmemiş gıda artıklarının kusulması hastalığın uzun süreli ve ciddi olduğunu gösterir. Bu tür belirtileri olan hastaların değerlendirilmesinde ve ameliyat kararı verilmesinde ilk aşama Üst Gastrointestinal Sistem Endoskopisidir. Endoskopi sırasında midenin endoskopi tam olarak kavrayamaması mide fıtığını gösterir.

Yemek borusunda olan ülserler ve iltihabi durum da görülür. Normalde mide mukozal hücreleri yemek borusunda bulunmaz. Uzun süreli Reflü hastalığı olanlarda mide asitinin yaptığı irritasyon sonucu ülserleşme alanlarına mide hücreleri yerleşir. Baret Özafagus denilen yemek borusu kanseri öncüsü hücresel yapılanma meydana gelir.Bu aşamada tedavi edilmezse ilerleyen zamanlarda  Yemek borusu Kanseri gelişir.

Boyun diseksiyonlarının endikasyonlarında değişik tekniklerin uygulanması primer tümörün yerleşimine, boyundaki metastaz durumuna, biyolojik davranışına, lenf nodlarının sayısına, yerine ve kliniklerin tedavi felsefelerine göre değişiklikler göstermektedir.

Pankreasın cerrahi gerektiren hastalıkları, tümörler ve tümör öncüsü kitleler, pankreasın akut ve kronik iltihaplanması (pankreatit) ve bunların sekelleridir.

RANDEVU ALMAK İSTER MİSİNİZ?

Tel: 0850 474 1779 veya randevu formunu doldurun ...

Şimdi Ara